Terracotta Ordusu

Tarihin en önemli ve büyük arkeolojik keşiflerinden bir tanesi,  29 Mart 1974’te Çin’in Lintong County bölgesinde yapıldı. Bölgede bir su kuyusu kazan çiftçiler tarafından bulunan ilk heykel sonrasında Çin arkeologların çalışmalarıyla 

gün yüzüne çıkarılan Terracotta Ordusu. Kazdıkça da gördüler ki yerin altında sadece askerler değil, gerçeğine uygun boyutta yapılmış atlar, at arabaları, diğer savaş arabaları, silahlar ve hizmetkarlar da var. 

Güneyden kuzeye 350 metre, doğudan batıya 345 metre, yükseliği ise 76 metre olan mezarın kazı çalışmalarında her biri nadir parçalar olan binlerce parça ( savaş arabaları,yük atları,eyerler,binlerce savaşçı-piyade, savaş arabası süvari ve 10.000’den fazla bronz silah) çıkarılmış 

Toprak Askerler aslında daha önce 1920 yılında bulunmuş, fakat askerleri gören köylü korkarak askerleri tekrar gömmüş. MÖ 210'da yapılan bu heykeller iki bin yıl yerin altında kalmış.Taş Askerlerin inşasının eski Çin hükümdarı Qin Shi Huang'ın ölümüyle alakalı olduğu söylenir. 

Ordunun ''İlklerin İmparatoru'' diye anılan Qin Shi Huang'ın mezarını koruduğuna inanılır.

Tarihçi Si Maqian'a göre hükümdar hayattayken MÖ 246 yılında başlanan mezarın inşası 30 küsür yıl sürüp, bu inşaatta 700 bin kişi çalıştırılmış 

Heykel askerlerin boyları 183-195 cm arasında değişkenlik göstermektedir ve her birinin yüz ifadesi farklıdır. Kazı alanında hala toprak altında 8 bin asker,150 süvari atı, 520 atıyla birlikte 130 savaş arabası bulunduğu söylenmektedir. 

Efsaneye göre mezarı sınırsız zenginlikleri içeriyor, ancak Huangdi’nin sonsuza dek huzur içinde dinlenmesini sağlamak için de sinsi ve acımasız tuzaklarla korunuyor. Tuzakları ve iç mekanı, tarihçi Sima Qian (M.Ö. 146-86) anlatmış ; 

"Dünyanın dört bir yanından 700.000’den fazla mahkum işçi bölgeye gönderildi. Üç toprak katmanı kadar derine indiler, sıvı bronzla doldurdular ve lahdi sağlama aldılar. Resmi görevliler, rütbeli askerler, değişik ve pahalı şeylerle doldurmak için buraya taşındılar. 

Shi Huangdi, sanatkarlara mekanizmalı yaylar yapmalarını emretti. Kendilerinden önce geçen herkes anında vurulacaktı. Cıvadan nehirler yaptı Jiang ve O, içinde civanın mekanik olarak dönüp durduğu harika denizler yaptı. 

Tavanı gök cisimleri, yerleri de coğrafi işaretlerle süslediler." (Shelach-Lavi, 318) Saçlara ve kıyafetlere detaylar eklenerek her figürün kendine has özellikleri verildi; sanatçılar kol ve bacaklara kas dokusu ekledi. 

Askerin boyu onun rütbesine bağlıydı, yani askeri generaller gruptaki en uzun heykellerdi. Univesity College London’dan Andrew Bevan, insan kulaklarının neredeyse parmak izi kadar farklılık gösterdiğini ve heykellerde de her bir kulağın “biricik” olduğunu söylemiş. 

İncelenen kulakların hiçbiri bir diğerinin aynısı çıkmazken, farklılık oranı da insan nüfusu arasındaki oranla aynıydı. Arkeolog Marcos Martinon-Torres, bu bulguyu “ilk örneklememize bakınca, Terra-cotta Ordusu gerçek savaşçıların portreleri gibi görünüyor” demiş 

İmparator Çin Şıhuang’ın topraktan imal edilen askerleri gerçek ordu nizamına göre gruplandırdığını ve belli bir savaş düzenine göre yerleştirdi belirtiliyor. İmparatorun mezarı, gömülü hazinelere zarar verilebileceği endişesiyle henüz açılmamış 

Figürler sırlanmamış ancak korunmak amacıyla cilalanmış ve canlı renklerle boyanmış, bazı figürlerde kırmızı pigment izleri kalmış. Arkeologlar diğer kraliyet ailesi üyeleri ve üst düzey yetkililerin mezarları ve onları temsil eden heykelleri ile birlikte 

bir saray akrobatının da mezarı bulmuşlar. Sadece modellerin değil, gerçek nesnelerin de uzun bir listesi var. Her biri, kendi ahşap tabutları içinde 31 egzotik kuş ve hayvan, gerçek atlar (sadece bir çukurda 300 tane) ve yüzlerce insan iskeleti ve bunlara eşlik eden, 

bu iskeletlerin, anıt mezar yapılırken ölen işçi ve mahkûmlar olduklarını gösteren bronz plakalar da yer almakta. Topluca ele alınan bu öğelerin tümü, kendi düzenleri ve iç mezarın harita ve gökyüzü görüntüsüyle birlikte, Çin’in ilk imparatorunun, 

Çinlilerin gözünde merkezi ve tüm dünyayı olmasa da, en önemli kısmını yönettiğini göstermek üzere tasarlanmış.Toprak Askerler, 1987’de UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirasları Listesi’ne alınmış