Altamira Mağarası

1863 yılında, girişindeki toprakların çökmesiyle bir avcı tarafından tesadüfen bulundu.
Birkaç yıl sonra bir ispanyalı arkeolog mağarayı gezdi ve temizledi. Arkeloğun yanında bulunan küçük kızı mağarada oynarken başının üstünde bir hayvan resmini fark etti. 
Altamira bu şekilde tüm Dünyada tanındı.Tarih öncesi mağara resimleri kaşifi olan Marcelino Sanz de Sautuola,  Altamira üzerinde çalışmalar yaptı ve mağaranın paleontolojik döneme ait olduğunu ortaya çıkardı. 
Uranyum serisi ile yapılan testlere göre içindeki resim ve gravürlerin esas olarak Magdalenyen ve Solutreyen dönemlerine ait olduğu bildirilen mağaranın çeşitli dönemlerde, en azından yaklaşık 22 bin yıl kullanıldığı tahmin ediliyor. 
M.Ö. 16000-9000 yılları arasında yapıldığı tahmin edilen resimler Kuzey İspanya dağlarındaki mağaraların iç kısımlarında yer aldığı için su ve rüzgarın yıkıcı etkilerine maruz kalmamış ve çok az değişiklik geçirmiştir. Duvar resimlerinin yanı sıra araç-gereçler, yemek kalıntıları 
ocaklar buradaki yerleşik hayatın işaretleridir. Altamira'nın tavanında yüzlerce hayvan resmi (geyik, yaban domuzu, at) ve işaretler vardır ve çizimlerde bizonların (yaban öküzü) ağırlıkta olması sebebiyle bizonun avcılıkta önemli bir yere sahip olduğu sonucuna ulaşılabilir. 
İnsanoğlunun doğadan boya elde etmesinin ilk örnekleri de bu mağara resimlerinde görülmekte.
Bu resimler renkli toprak ve kil kullanılarak yapılmış, ayrıca hematit, kömür, demir oksitle renklendirilmiş kil kullanılarak renkler oluşturulmuştur. 

Resimlerde boyalar kullanılarak yoğunluk farkları, gölgelendirmelerin de yapılmış olması, bazen tek bir hayvanın çiziminde üç rengin kullanılması mağara sanatının çok üstünde bir teknik becerinin işareti olarak değerlendiriliyor. 
Kazıların bulguları 1880’de yayınlandı, ancak akademisyenler tarafından kabul görmedi. Ancak yirminci yüzyılın başında, bölgede benzer başka resimler bulunduğunda gerçek sanat eserleri olarak kabul edildiler. 
Mağaralarda bulunan farklı nesnelerin tarihlendirilmesine dayanarak arkeologlar bu yeri kullanan iki ana kültürün olduğundan emin. Bunlar; Solutrean (yaklaşık 21.000 ila 17.000 yıl önce) ve Magdalenian (yaklaşık 11.000 ila 17.000 yaş). 
Mağaradaki en ünlü resimler büyük olasılıkla mağaranın çatısına kazınmış ve boyanmış, toplam 25 tane olan renkli bizon, geyik ve at resimleri.
Mağaralardaki daha eski resimler, kurtların olumlu ve olumsuz görüntülerini, taştaki tümseklerin etrafına göz ve ağız çizerek yaratılan 
bir çok geyik ve maske tasvirini içerir.Altamira mağarasının açılmasından önce, insanlığın ilkel sanat hakkında hiçbir fikri yoktu. 1880'lerde, “uzmanlar” Sautuola'nın bulmasından şüpheliydiler ve onu çizimleri taklit etmekle suçladılar. 

Bilim adamlarının oybirliğiyle görüşlerine göre, ilkel bir ilkel insan böyle görüntüler yaratamadı.Ancak yavaş yavaş, gezegenin birçok yerinde bulunan diğer Paleolitik duvar resimleri Altamira'nın kaya sanatına eklendi. Oyulmuş hayvan figürlerinin çoğu Avrupa'da bulundu, 

çünkü ilkel insanlar soğuktan kaçarak mağaralarda yaşamaya zorlandı. 1902'de Sautuola çoktan öldüğünde, mağara çizimleri otantik olarak kabul edildi.Mağaranın uzunluğu yaklaşık 300 metre. Çok sayıda koridor ve salondan oluşuyor. 

Mağara boyunca duvarlar sayısız çizim ile dekore edilmiştir.
1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine alındı.
60-70'lerde, Altamira mağarası turistler arasında son derece popülerdi. O günlerde günlük 1,500 den fazla kişi tarafından ziyaret edildi. 
Bu heyecanın bir sonucu olarak, çizimler küflendi. 1977 yılında bu tarihi alan restorasyon için kapatıldı. 1982'de yeniden açıldı, ancak günde birden fazla turist grubuna ve yılda 8.500 ziyaretçiye sınırlı ziyaretlerle. 
2002 yılında mağara küf nedeniyle tekrar kapatılmış. 
26 Şubat 2014 tarihinde açılmış, ancak günde 5 ziyaretçi ve görüntüleme için günde 37 dakika ile sınırlı. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Paskalya Adası Heykelleri

Kadim Irklar

Osman Hamdi Bey