Kayıtlar

2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Voynich Yazıları

Resim
Yale Üniversitesindeki “Beinecke Nadir Kitaplar ve El Yazmaları Kütüphanesi”, 240 sayfalık bir kitabın tek kopyasına sahiptir. Bu kitabın karbon tarihi 1420’ler olarak hesaplandı, parşömen sayfalarında kıvrımlı el yazıları ve bir rüyadan alınmış gibi görünen,  el yapımı resimler var. 24×16 santimetre olan bu kitap, Voynich el yazması olarak anılıyor ve tarihin çözülmemiş en büyük gizemlerinden birisidir.  Voynich gizemli el yazması, 1912 yılında, bir sahaf ve antik kitap satıcısı/koleksiyoncusu Wilfrid Voynich tarafından, bir Cizvit manastırında tesadüfen keşfedilmiştir. W.Voynich Polonyalı ve hayatını kitap uzmanı olarak kazanan, alanında uzman bir kişiydi.  240 sayfalık bir el yazması olan Voynich elyazmasının, nedense son birkaç sayfası yırtılmış ve kitaptan koparılmıştır. Bunun kim ya da ne sebeple yapıldığı bilinmemektedir. İlginç olan şeylerden biri de, metnin, tıpkı Sami dillerinde olduğu gibi soldan sağa doğru yazılmış olmasıdı...

Hitler'in gizemli zaman makinesi: Die Glocke

Resim
  Müttefik ordularını geri püskürtebilecek bir silah tasarlamak isteyen Nazi bilim insanları 2. Dünya Savaş'ını kazanmak için zamanda yolculuk yapabilen bir cihaz üzerinde çalışıyorlardı, tasarladıkları bu cihaz yerel halk tarafından "Der Riese" veya "Dev" olarak adlandırılan bir tesiste üretilmeye çalışıyor ve bu tesis Çekoslovakya sınırına oldukça yakın bir konumda bulunuyordu. Tesiste çalışan askerler güvenliğinden sorumlu oldukları bilim insanlarını ne üzerinde çalıştıkları konusunda çok az bilgiye sahip olsalar da onların savaşın gidişatını değiştirme potansiyeline sahip bir şey üzerinde çalıştıklarını biliyorlardı. Buradaki askerler hem iyi donanımlı hem de ordunun geri kalanından çok daha iyi koşullar altında çalışıyorlardı, kısa askerlik kariyerleri boyunca bunun gibi birçok gizli projeyi korumuş ve sıcak çatışmaya hiç girmemişlerdi. Bu yüzden her gün daha da yaklaşan topçu ateşinin sesi onlarda az da olsa bir endişeye neden olmuy...

Ortaçağ'da Avrupa

Resim
1500'lerde İngiltere'de insanların çoğu Haziran'da evleniyordu senelik banyolarını da Mayıs'da yapıyorlar, Haziran'da hala çok kötü kokmuyorlardı. Ama yine de kokmaya başladıkları için gelinler vücutlarından çıkan kokuyu bastırmak amacıyla ellerinde bir buket çiçek taşıyordu.. Banyolar içi sıcak suyla doldurulmuş büyük bir fıçıdan meydana geliyordu. Evin erkeği temiz suyla yıkanma imtiyazına sahipti. Ondan sonra oğulları ve diğer erkekler, daha sonra kadınlar, sonra çocuklar ve en son olarak ta bebekler aynı suda yıkanıyordu. Bu esnada su o kadar kirli hale geliyordu ki içinde gerçekten bir şeyleri kaybetmek mümkündü. İngilizce'deki 'banyo suyuyla birlikte bebeği de atmayın' (Don't throw the Baby out with the Bathwater) deyimi buradan gelmektedir.. Evlerin çatıları üst üste yığılmış kamıştan yapılıyor, kamışların altında tahta bulunmuyordu. Burası hayvanların ısınabilecekleri tek yer olduğu için bütün kediler, köpekler ve diğe...

Oyuk Dünya Teorisi

Resim
Öncelikle oyuk dünya teorisi gibi mistik konular oldukça karmaşık oluyor, ben size en sade dille anlatmaya çalışacağım:  İlk önce Agartha ve Shamballa’dan bahsedeceğim. Efsaneye göre çok uzun zaman önce uzaysal kökenli gelişmiş bir ırk, Himalaya dağlarının altından sonsuz mağaralar ülkesine, yani konumuz olan Dünya’nın içi denilen bölgeye yerleştiler. Hatta birçok teoriye göre zaman zaman görülen, iddia edilen UFO’lar, yani dünya dışı varlıklar uzaydan değil buradan gelmekteydi. Oyuk Dünya (Hollow) Teorisi Bu uzaysal ırk daha sonra ikiye ayrıldı; Agartha ve Shamballa. Agartha iyilik, Shamballa ise karanlığı simgeler. Agartha dünya toplumundan uzak kalmayı, Shamballa ise dünyayı ele geçirmek istemektedir. Budizm ve Eski Mısır bu efsaneyi kabul etmiştir. Hatta Adolf Hitler bile bu konu üzerinde ciddi araştırmalar yapmıştır. Antik Mısır Hiyeroglifleri, Sümer Tabletleri, Gılgamış Destanı, Çin Kaynakları, Babil Yazıtları, Tibet Belgeleri hep dünya içinde başka bi...